Yazı dizisinin birinci ve ikinci bölümünde sırasıyla ölçeklendirme yolları ve blok büyüklüğünün öneminden bahsetmiştik. Bu son bölümde ise ölçeklendirmeye farklı yaklaşımları ele alıp. Tartışmayı sonuca bağlayacağız.
Konuya Farklı Yaklaşımlar
Hiçbir proje tek başına en iyi çözüm olarak ortaya çıkmadı. Projeler ölçeklenebilir ağlar oluşturmak için tüm felsefelerin yaratıcı çözümleri üzerinde ciddi araştırmalar yapıyor. Bu yazının yazıldığı sırada, Bitcoin, SegWit yükseltmesinden bu yana blokların boyutlarını doğal olarak yükseltmedi. Lightning Network ve Sidechain araştırmaları güçlü bir şekilde ilerliyor. Birçok kişi Bitcoin ile satın almanın norm haline geleceği günleri bekliyor. Bitcoin Cash gibi uygulamalar blokların büyüklüğünü arttırıyor ve BitcoinSV bunu 2gb büyüklükteki bloklar olarak daha da ileri götürdü. Bu kuşkusuz düğüm bakım maliyetlerinde artışa ve öksüz bloklarla ilgili daha sık sorunlara yol açmıştır.
2gb etkileyici olsa da bundan daha iddialı platformlar mevcut. ILCOIN diye adlandırılan bir proje RIFT diye bilinen bir protokolü kullanıyor. Böylece blokların boyutu 5gb’a ve saniyede işlem hızı 100,000’e çıkabiliyor. ILCOIN geliştiricileri bunun mümkün olduğu her bir bloğun 25mb’lık mini bloklardan oluştuğunu söylüyor. Bunlar bireysel madenciliğe ihtiyaç duymuyor. Ana bloklar tarafından otomatik olarak oluşturuluyor. Ekip merkeziyetsiz bulut blokzinciri (DCB) yaptıklarını söylüyor. Blokların eş zamanlı senkronize olması sayesinde güvene gerek duymadan ve manipülasyona tamamen dirençli bir veri depolama çözümü olarak hareket edecek. ILCOIN geliştiricileri ayrıca bunun, kullanıcıların dosyalarını zincir üzerinde depolayabilen ilk proje olacağına inanıyor.
Elbette tüm projeler daha büyük blok felsefesini benimsemiyor. Zilliqa gibi ağlar, ölçeklenebilir bir platform oluşturmanın birincil yolu olarak parçalama arayışında Ethereum’a katılırken, Ethereum’un kendisi Casper olarak adlandırılan yeni bir pay ispatı (PoS) modeline geçmek istiyor. Öte yandan Cardano Hydra diye adlandırılan yeni bir yaklaşım geliştirdi. Bu yaklaşımla her bir kullanıcının 10 kafa ürettiğini ve her bir kafanın ağdaki verim için yeni bir kanal görevi görüyor. Ağın artan kullanımının da kapasite artışı oluşturması gerektiğinden, umarız bu sorunsuz ölçeklenebilirliğe izin verir.
Sonuç
Birçok harika işe rağmen blokzinciri ölçeklenmesi için açık bir çözüm yok. Belki de hiç olmayacak. Yukarıda araştırılan tüm olasılıklar, dijital varlıkları küresel bir aşamaya getirmeye yardımcı olur, ancak bunların hiçbiri henüz son söz değildir. Benzersiz hedefleri olan farklı projelerin farklı şekillerde ölçeklenmesi gerekebilir. Hatta bu fikirlerden birden fazlasının, her birinin faydalarını çoğaltmak için birlikte kullanılabileceği bile akla yatkındır.
Zamanla, blok zincirlerinin nasıl ölçeklendirileceğine dair tarih yazılacak, ancak henüz orada değiliz. Çözümleri test ederek ve yeniden tasarlayarak, geliştiriciler her gün mevcut tekliflere rakip olan veya bunları aşan bir küresel veri işleme sistemine yaklaşmalıdır. Şimdilik, açık fikirli olmak ve yeni şeyler denemeye istekli olmak önemlidir, çünkü belki de proje liderlerinin aradığı cevap şu anda sahada zaten test ediliyor.
Kaynaklar:
1-https://cointelegraph.com/explained/block-size-and-scalability-explained
Kriptoparalar hakkında; merak ettikleriniz, öğrenmek istedikleriniz, soru-cevap, güncel analizler için Telegram kanalımızda bizi takip edin ve iletişimde kalın. KoinSaati’nin Telegram Kanalına katılmak için tıklayınız.