in ,

Kripto Piyasasında Merkezileşme Riski

Kripto piyasasında merkezileşme, teknoloji yığınındaki merkezi noktalardan kaynaklanır. Altyapıda herhangi bir tıkanma noktası olduğunda, merkezileşme meydana gelir.

Bunlara örnek vermek gerekirse:

Kullanılabilecek yalnızca bir avuç internet sağlayıcısı vardır. Madenciler, hash gücündeki ölçek ekonomileri nedeniyle yoğunlaşmıştır, bu da daha büyük madencilik çiftliklerinin kârlı olmasının daha kolay olduğu anlamına gelir. Düğümler merkezi istemcilere sahip olabilir veya merkezi düğüm barındırmaya güvenebilir.

Kripto piyasasını merkezileştirmek aynı zamanda sansüre de yol açabilir. Burada sansür, işlemlerin veya adreslerin dışlanması anlamına gelir. Güçlü sansür ile zayıf sansür arasında ayrım yapabiliriz.

Güçlü sansür, işlemlerin bir bloktan hariç tutulmasıdır. Madenciler belirli bir adresten gelen bir işlemi işlemediğinde protokol düzeyince gerçekleşir. Buna örnek olarak Tornado Cash yaptırımları gösterilebilir. Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) Ağustos 2022’de Tornado Cash ve ilişkili birkaç Ethereum adresine yaptırım uygulayarak röle operatörlerinin belirli işlemleri filtrelemesine yol açtı.

Zayıf sansür ise protokol ya da altyapı düzeyinde gerçekleşebilir. DeFi ön uçları ya da Infura gibi altyapı sağlayıcılarının kendi düğümleri (node) üzerinden işlem akışını kısıtlaması buna bir örnektir. Bu durum birkaç ay önce Infura’da yaşanmış ve Ethereum’un merkeziyetsizleştirilmesi hakkında bir tartışma başlatmıştı.

Daha fazla merkezileşmenin daha fazla potansiyel sansüre yol açtığını sonucuna varıldı. Ancak merkezileşme birçok şekil ve boyutta olabilir.

Farklı Merkezileştirme Risk Türleri

Blockchain güvenlik şirketi Trail of Bits tarafından blockchain merkeziyetsizleştirilmesi hakkında yapılan bir çalışma, merkezileşme risklerinin farklı vektörlerine değiniyor.

Yönetişim: Sistemi bozmak için kaç tane varlığa ihtiyaç vardır?

Mutabakat: Kaç varlık hashing ya da doğrulama gücünü kontrol ediyor?

Motivasyon: Katılımcılar doğru hareket etmeye nasıl teşvik edilir?

Topolojik: Birkaç düğüm tüm ağı etkileyecek şekilde bozulabilir mi?

: Düğümler coğrafi olarak ve internet servis sağlayıcılar (ISP) arasında dağılmış durumda mı?

Yazılım: Blockchain herhangi bir özel yazılıma bağlı mı?

Bunlardan bazıları Bitcoin, Ethereum ve diğer zincirler için iyi bilinen tartışma konuları olmuştur. Örneğin, mutabakat ve yönetim merkezileşmesi benzer olsa da, Ethereum’un Vitalik aracılığıyla ek bir risk vektörüne maruz kaldığını iddia edebilirsiniz. Biri Vitalik’i etkisiz hale getirirse, doğrulama gücünü kaç kuruluşun kontrol ettiğine bakılmaksızın Ethereum’u kargaşaya sürükleyecektir. Bir bakıma bu durum, en büyük destekçilerinden biri olan FTX battığında Solana’nın başına da gelmişti.

Benzer şekilde, topolojik merkezileşme ölçeklendirme çözümlerine ve alternatif Layer-1 zincirlerine zarar verebilir. Bunlar, istismar edilebilecek ve daha likit ekosistemlerle olan bağı bir şekilde koparabilecek çapraz zincir köprülerine bağlıdır. Bunlara örnek olarak şunları gösterebiliriz:

  • Nomad’ın 190 milyon dolarlık hack saldırısına uğraması,
  • Binance köprüsünün hack saldırısına uğraması,
  • Ronin köprüsünün 625 milyon dolarlık bir hack saldırısına uğraması.

Ethereum’da Merkezileşme Riski

Ethereum nispeten merkezileşme riskine sahiptir. Bu konuyu incelemek için konsensüs merkezliğini ele alalım. Bu yazının yazıldığı sırada, Lido ve ilk üç CEX Binance, Coinbase ve Kraken, stake edilmiş ETH’nin çoğunluğunu elinde tutuyordu.

Lido teknik olarak sadece kendisine devredilen stake etme yetkisini topluyor olsa da, oylama gücünün birkaç kuruluşun elinde toplanması karteleşmeye yol açabilir. MEV ileride bu durumu daha da güçlendirebilir.

MEV de Ethereum için başka bir tartışma konusu haline geldi. Basit bir ifadeyle MEV, madencilerin bazı işlemlere diğerlerine kıyasla öncelik vererek elde edebilecekleri karışık ifade eder. Bu önden çalıştırma süreci, MEV destek rölesi şirketlerinin yükselişine yol açmıştır. Bu şirketler, herkesin MEV’den bir dilim ekstra karışık elde etmesine yardımcı olan araçlar sağlayan şirketlerdir.

Bu araçları kullanan doğrulayıcılar, bir bloğa hangi işlemlerin gireceğine dair kararı MEV destek aktarıcılarına devretmektedir. Bu şirketler, örneğin belirli blokları hariç tutabilecek bir yaptırım rejimine uyumlu olmak isterlerse, bu sansür olur. Sansür, merkezileşmeden gelir. Aşağıda Ethereum’daki yaptırımlara uygun blokların payı yer almaktadır:

Pay şu anda azalıyor, ancak merkezileşme riski var.

Bir de merkezi tıkanma noktaları var: doğrulayıcı istemciler ve düğüm barındırma çeşitliliği. Ethereum’un düğümlerinin çoğu tek bir yürütme istemcisine bağlıdır. AWS düğümlerin çoğuna ev sahipliği yapmaktadır. İki şirket düğümlerin çoğunluğuna mutabakat istemcileri sağlamaktadır.

Bunlar yakın ve hatta risk vektörleri olmamakla birlikte, Ethereum gibi nominal olarak merkeziyetsiz bir zincirin bile o kadar da merkezi olmadığını göstermektedir. Coğrafi olarak geniş bir alana yayılmış çok sayıda düğümünüz olabilir ve yine de merkezileşme sorunlarına sahip olabilirsiniz. Gary Gensler, Ethereum doğrulayıcılarının bile bu kadar merkeziyetsiz olduğunu düşünmüyor, bu yüzden SEC ETH’nin bir menkul kıymet olduğunu savunuyor.

Ethereum bu konuyu yol haritasına eklediği Scourge (bela) adlı bir ekleme ile ele aldı. Yani topluluk bu potansiyel sorunlu konuların farkında ve bunları çözmeye çalışıyor.

Bitcoin’de Merkezileşme Riski

Bitcoin topluluğu, Bitcoin’in em merkeziyetsiz blok zinciri olmasıyla gurur duymaktadır. Ancak Bitcoin’de de merkezileşme riskleri vardır. Bunlardan en bariz olanı, hash gücünün birkaç madencilik kuruluşunun ellerinde toplanmasıdır. AntPool (%30,63) ve Foundry USA (%19.77) bu yazının yazıldığı sırada hash oranının çoğunluğunu kontrol etmektedir.

Bitcoin’in güvenlik modeli madencilerin çıkarlarını bir bütün olarak ağın çıkarlarıyla aynı hizaya getirmektedir. Ancak, bugün bir risk olmaması, hiçbir zaman risk olmayacağı anlamına gelmez.

Nakamoto katsayısı, bir blok zinciri sistemini bozmak için kaç varlığın gerekli olduğunu ölçer. Bitcoin için, yalnızca iki madencilik havuzunun bozulması gerekeceğinden, şu anda yalnızca ikidir.

Dahası, Trail of Bits çalışması Bitcoin trafiğinin %60’ının sadece üç ISP’den geçtiğini ortaya koymuştur. Bitcoin ASIC’lerinin üretimi son derece merkezidir ve Bitmain ve MicroBT gibi birkaç oyuncu piyasaya hakimdir. Bitcoin’in değeri ASIC’ler aracılığıyla dönüştürdüğü kinetik enerjinin bir fonksiyonu olduğundan, merkezileşme doğal olarak gerçekleşecektir.

Topluluğun bir sonraki dünya rezerv para birimi olmasını istediği bir para birimi için Bitcoin, itibari para birimlerinden çok daha merkeziyetsiz değildir.

Layer-1 Zincirlerinde Merkezileşme Riski

BNB Chain ve Solana gibi diğer blok zincirleri, kendilerini çok merkezi olmakla suçlayan sıkı kripto destekçilerinin saldırısına uğradı. Örneğin, bazıları BNB Chain’in yalnızca 21 doğrulayıcı sahip olduğuna dikkat çekti. Ancak BNB Chain geliştiricileri, merkeziyetsizleştirmenin bir süreç olduğunu ve BNB Chain’in halihazırda ulaştığını iddia ettiği bir son durum olmadığını da vurguladılar.

Solana, donanım aç blok zinciri nedeniyle son yıllarda tekrarlanan kesintilerle mücadele etmek zorunda kaldı. Solana’nın Solana Vakfı tarafından büyük ölçüde etkilendiği ve kontrol edildiği doğru olsa da, diğer açılardan Ethereum veya Bitcoin gibi zincirlerden daha merkeziyetsizdir.

Örneğin, Solana’nın 27 olan Nakamoto katsayısı büyük rakiplerinden çok daha yüksektir. Solana ayrıca doğrulayıcı olmak için minimum hisse gerektirmez. Etheruem bu gerekililiği likit stake türeleri ile aşmaya çalışsa da, birçok kişinin korktuğu merkezileşmeyi de beraberinde getirmektedir. Düğüm barındırma sağlayıcıları da Etheruem’da olduğu gibi benzer şekilde merkezileştirilmiştir.

Öte yandan, donanım gereksinimi oldukça pahalıdır ve bu da blok zinciri rahatsız etmeye devam eden kesintilere katkıda bulunmuştur.

DeFi’de Merkezileşme Riski

Bu rehber, DeFi’deki merkezileşme riskleri hakkında bir bölüm olmadan tamamlanmış sayılmaz. Bu riskler, kripto kullanıcıları için büyük bir endişe ve tartışma konusudur.

DeFi ile ilişkili başlıca risklerden biri, tek bir varlığın ağın büyük bir kısmı üzerinde kontrol sahibi olma potansiyelidir. Bu ister yönetişim gücünün çoğunluk kontrolü yoluyla olsun, ister bir protokolü güçlendiren akıllı sözleşmeleri tek taraflı olarak değiştirebilme yoluyla olsun. DeFi, bu risklerle başa çıkmak için kripto kullanıcılarının kabul etmek istediğinden çok daha az donanımlı.

Şubat 2022’deki Wormhole saldırısı bunun en iyi örneğidir. Bir bilgisayar korsanı, zincirler arası bir köprü olan Wormhole’dan 120.000 sarılmış ETH (wETH) çalmayı başardı. Bilgisayar korsanı bunu yapabildi çünkü projede fonların kontrolünü ele geçirmelerine olanak tanıyan bir güvenlik açığı vardı. Ancak hikaye burada bitmiyor. Wormhole saldırganı fonları çeşitli protokoller üzerinden taşıyarak kaçmaya çalıştı. Ancak, bu yılın Şubat ayında, hack saldırısının neden olduğu likidite boşluğunu başlangıçta kapatan Jump Crypto, fonları geri almayı başardı. Ancak bunun için biraz merkezi yardım gerekti.

Sonuç olarak blok zincirlerindeki merkezileşme riskleri gerçektir. Barındırma sağlayıcıları ve internet servis sağlayıcıları neredeyse tüm blok zincirleri için ortak sorundur. Sermayenin veya donanımın yoğunlaşması kaçınılmaz olarak merkezileşmeye yol açar.

Ancak merkezileşmenin kendi başına kötü bir şey olmadığını da akılda tutmak önemlidir. Blok zinciri ekosistemlerindeki paydaşlar zinciri geliştirmek ve iyileştirmek için çalıştıkları sürece, merkezileşme verimlilik kazanımlarına bile yol açabilir. Kripto destekçilerinin sadece merkezileşmenin yan etkilerini nasıl azaltacakları konusunda dikkatli olmaları gerekir.

Kaynakhttps://coinmarketcap.com/alexandria/article/centralization-risk-in-crypto?

Kripto paralar ve blockchain hakkındaki her türlü sorunuz için telegram kanalımıza davetlisiniz. Kanala katılmak için tıklayınız.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir.

Hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan bu içerik, genel anlamda bilgi vermeyi amaçlamakta olup; bu içeriğin, yatırımcıların alım satım kararlarını destekleyebilecek yeterli bilgileri kapsamayabileceği dikkate alınmalıdır. Bu sayfalarda yer alan çeşitli bilgi ve görüşlere dayanılarak yapılacak ileriye dönük yatırımlar ve ticari işlemlerin sonuçlarından ya da ortaya çıkabilecek zararlardan KoinSaati sorumlu tutulamaz. 

Onur Çaliş tarafından yazıldı.

Beykent Üniversitesi, Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünden 2020 senesinde mezun oldum. Başkent İletişim Akademisi'nde Diksiyon, Sunuculuk ve Spikerlik eğitimi aldım. Stajımı China Radio International bünyesinde tamamladım. Kripturk ile başladığım profesyonel çalışma hayatıma Bitlo Teknoloji ve Coinkolik ile devam ettim. Şu anda ise Koinsaati çatısı altında editörlük ve sunuculuk yaparak devam etmekteyim.

Aave İçin Kısa Vadeli Sermaye Akışı Analizi

zkSync Cüzdan Kurulumu Nasıl Yapılır?