Bitcoin başta olmak üzere kripto paralar geleceğin finans dünyasını şimdiden inşa ediyor. Peki çevre için zararlı olduğuna dair söylentiler doğru mu?
2009’da üretildiği zamandan bu yana şiddetli fiyat dalgalanmaları yaşayan Bitcoin, bu yazının yazıldığı vakitte 57,000 USD civarında el değiştiriyor. Fiyat dalgalanmalarının yanı sıra Bitcoin üretiminde harcanılan enerji de önem arz eden konulardan birisi. Dünyanın yeşil enerjiye geçiş yapmaya çalıştığı şu yıllarda, her Bitcoin üretimi büyük bir enerji tüketimi gerektirdiğinden, Bitcoin’in çevresel etkileri birçok kesimin dikkatini çekiyor.
Bitcoin Nasıl Çalışır?
Bitcoin, her işlemin dünya çapındaki bilgisayarlar tarafından halka açık defterlere kayıtları tutulan ve bu kayıtların blok olarak işlenmesi sonucu verilen ödül olarak ortaya çıkar. Bu süreç kayıt, doğrulama ve hesaplama işlemlerini içinde barındıran enerji yoğun bir süreçtir. Tek bir Bitcoin işlemi ortalama bir hanenin bir aylık elektrik gücünü harcar ve Bitcoin ağı saniyede yaklaşık 7 işlem gerçekleştirebilir.
Bitcoin madenciliği yapacak bilgisayarların karmaşık matematik hesaplamaları yapması gerekir. Bu karmaşık hesaplamaları çözmek için yüksek işlem gücüne ihtiyaçları vardır. Her dört yılda bir blok başına verilen Bitcoin miktarı yarıya iner. Bu sebeple Bitcoin zaman içinde daha kıt ve değerli hale gelir. Böylece madenciler açısından üretim daha maliyetli olur. Bu da elbette enerji tüketim oranlarını etkileyecektir.
Bitcoin Çevre İçin Zararlı mıdır?
Cambridge Üniversitesi Bitcoin enerji tüketimini “Bitcoin Elektrik Tüketim Endeksi” altında düzenli paylaşıyor. Bitcoin üretimi esnasında harcanan elektrik dünyanın toplam elektrik tüketiminin %0,40’ını oluşturuyor. Bu oran küçük görünse de önemli bir etkiye sahip. Endeks bize farklı karşılaştırmalar yapmak için örnekler de veriyor. Örneğin Bitcoin, Birleşik Krallık’taki tüm çay su ısıtıcılarının 29 yıl boyunca çalışmasında harcadığı elektrikten daha fazlasını tüketiyor.
Buna ek olarak Bitcoin binlerce kripto paradan sadece bir tanesi. Ethereum ve Litecoin dahil diğer kripto para birimleri kripto paraların küresel enerji tüketim oranlarını daha da arttırarak popülaritesini arttırmaya devam ediyor. Kripto paralar halk için daha erişilebilir hale geldikçe, uzmanların açıklamalarına göre, bankalarımızı değiştirerek genişlemeye devam edecek.
Bitcoin kullanımı 2017’den bu yana daha yaygın hale geldi. Digiconomist’in yayınladığı rapora göre Bitcoin’in yıllık enerji tüketimi Şubat 2017’de 9,6 TWh’den Ocak 2020’de 73,2 TWh’ye yükseldiği tahmin ediliyor. Bu verilere baktığımızda şunu görüyoruz ki; Bitcoin bir ülke olsaydı dünyanın en çok enerji tüketen 40. Ülkesi haline gelirdi. Türkiye bu listede 19. Sırada yer alıyor.
Sonuç Olarak
Araştırmacılar, enerji tüketimini belirlemek için anketlere, röportajlara ve haber raporlarına başvurdular ve ağ performanslarına dayalı hesaplamalar yaptılar. Digiconomist’in rakamları, elektrik maliyetleri için harcanan madencilik geliri miktarına göre belirleniyor. Bununla beraber Bitcoin madenciliği için elektriğin fosil yakıtlardan mı yoksa yenilenebilir kaynaklardan mı üretildiği bilinmiyor.
Bir kripto para birimi varlık yönetimi ve analiz firması olan Coinshares, Bitcoin’in kullandığı elektriğin% 74,1’inin hidroelektrik gibi yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini ve onu dünyadaki hemen hemen tüm diğer büyük ölçekli endüstrilerden daha yenilenebilir güdümlü’ hale getirdiğini belirtiyor. Ancak birçok analist bu iddialara itiraz ediyor. Cambridge Üniversitesi, 2020’de madencilik tesisleri tarafından tüketilen enerjinin yalnızca % 39’unun yenilenebilir kaynaklardan geldiğini belirleyen bir rapor yayınladı.
Madenciler gelirlerinin %60-80’ini elektriğe harcıyorlar. Düşük potansiyel içeren kar marjları nedeniyle, Bitcoin madenciliği genellikle elektriğin daha ucuz olduğu uzak kırsal alanlarda gerçekleşiyor. Enerji kaynaklarının -bunlarla sınırlı olmamakla birlikte- Çin kömürü, hidroelektrik ve İzlanda jeotermal enerjisini içerdiği öne sürülmektedir.
Kripto para birimleri, finansın geleceği ve değerli bir yatırım gibi görünebilir. Ancak büyük bir bedeli olduğunu da söylemek gerekir. Nature Climate Change tarafından yayınlanan bir raporda, Bitcoin’in tek başına küresel ısınmayı otuz yıldan daha kısa bir sürede 2° C’nin üzerine çıkarmak için yeterli CO2 emisyonu üretebileceğine dair endişe verici bir açıklama yaptı.
Bunu çözmek için 19 Mart 2021’de Avrupa’daki 26 teknoloji şirketi, karbon emisyonlarını azaltarak ve temel ekonomik sektörleri dijital olarak dönüştürerek dünyanın iklim değişikliğiyle mücadelesine yardımcı olacak “dijital yeşil çözümler” geliştirme taahhüdünü imzaladı. Aynı zamanda, Avrupa ülkeleri de “temiz dijital teknolojiler” dedikleri şeyi destekleme taahhüdü imzaladılar. Ülkeler diğer şeylerin yanı sıra, blok zinciri teknolojisini, kuantum hesaplamayı ve yapay zekayı desteklerken 5G ve 6G ağları kurmaya söz verdiler.
Uzmanlar Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin geleceğini tartışırken, kesin olan bir şey var: Kripto paralar küresel enerji tüketimini büyük ölçüde artıracaklar. İklim krizinin etkisinin kötüleşmesiyle birlikte, kripto para birimlerinin faydalarının çevresel maliyetlerinden ağır basıp basmadığı sorusu dikkate alınmalıdır.
Kripto paralar hakkında; merak ettikleriniz, öğrenmek istedikleriniz, soru-cevap, güncel analizler için Telegram kanalımızda bizi takip edin ve iletişimde kalın. KoinSaati’nin Telegram Kanalına katılmak için tıklayınız.