2050 yılına gelindiğinde nüfusun üçte ikisinin kentsel alanlarda yaşaması bekleniyor. Bu, şehir hizmetlerinin önemli ölçüde daha yüksek talep ve hizmet ile karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor. Peki, 30 yıl sonra kentsel peyzaj nasıl görünecek?
Olası yeni teknolojik gelişmeler ile beraber temel altyapımız tamamen değişecek gibi gözüküyor. Gelecekte Internet of Things yani Nesnelerin İnterneti ve yapay zeka gibi büyük veriler sayesinde şehirlerimizin bir insan beyni gibi düşünmeye başladığını görebiliriz.
İşte geleceğin şehirlerinde görmeyi beklediğimiz bazı gelişmeler.
Ulaşımda Devrim
Sürücüsüz araçlar şu sıra çok konuşulan konular arasında. A noktasından B’ye gitme şeklimizi tamamen değiştirecek bir gelişme. Bugün emekleme döneminde olan bu teknoloji, 2050 yılına geldiğimizde tamamen gelişmiş hale gelecek. Kullanıcılarını istedikleri yerlere taşıyan kendi kendini süren araçlarla dolu yolları sabırsızlıkla görmeyi bekliyoruz

Ayrıca hem akıllı hem de otonom (sürücüsüz) olan bağlantılı toplu taşıma bölmelerinden oluşan hava ulaşım araçlarında da aynı gelişmeyi görmeyi bekliyoruz. Bu gelişmeler, şehir içi toplu taşıma dünyasında belirli rotaları ve tarifeleri geçersiz hale getirecek ve yeni rotaları oluşturacaktır.
Yolcular, uygulama aracılığıyla bir kanat bölmesi kiralayacak ve aynı yöne giden en yakın araca binebilecekler. Geliştirilen büyük veriler de tüm bu teknolojik ilerlemelerde oldukça önemli bir rol oynayacak. Bilgiler toplanacak ve davranışı etkilemek için stratejik olarak kullanılacak, bu da daha verimli ve güvenilir gelişmelere yol açacaktır.
Daha Düşük Yakıt Emisyonları, Daha İyi Hava Kalitesi
Toplu taşımanın kusursuz verimliliği sağlanırsa, araba kullanımı ve sahipliğinde düşüş yaşanabilir. Bu durum hava temizliği açısından ve trafik sorunlarına oldukça olumlu etkiler yansıtacaktır. Bugün, çevre ve hava kirliliğinin olumsuz etkileri gün geçtikte artarak kendini göstermekte.

Hava kalitesi ile ilgili olumlu veriler, sanayiyi ve hükümeti harekete zorlayacak şekilde kaydedilecektir. Bu, uzun vadede çevreye büyük ölçüde fayda sağlayacak, altyapı tasarımı, vatandaşların davranışlarına da olumlu yönde etkileyecektir.
Akıllı ve Sürdürülebilir Binalar
2050 yılına gelindiğinde, kamu binalarının sakinlerinden ve ziyaretçilerinden veri toplamaya başladığını göreceğiz. Bu veriler, binanın performansı, verimliliği, güvenliği ve sıcaklığına kadar pek çok genel bakımını iyileştirmek için kullanılan bilgiler olacak.

Binalar güneş panelleri sayesinde kendi kendilerine enerjilerini üretebilecekler. Toplanan fazla enerji bina içerisindeki veya çevrede bulunan araçlara ve binalara sunulacak.
- Bu da ilginizi çekebilir: Geleceğin Akıllı Evleri Nasıl Olacak?
Kriptoparalar ve blockchain hakkındaki her türlü sorunuz için telegram kanalımıza davetlisiniz. Kanala katılmak için tıklayınız.