Yüksek enflasyon mu faizin artmasına yol açar yoksa yüksek faiz mi enflasyonu yükseltir? Ülkemizde de sıkça gündeme gelen, tartışmalara konu olan bu sorunun cevabı nettir. Faiz nedendir, enflasyon sonuçtur. Peki niye? Konuyu biraz detaylandıralım.
Faiz Nedir?
Öncelikle faizin ne olduğu hakkında kısaca bahsedelim. Kısaca faiz, paranın kirası anlamına gelir. Paranızı bir süre birine borç verdiğinizde, kira talep edersiniz, aynı bir evin kiralanması gibi. Bir eviniz (paranız) var ve onu bir süreliğine başkasına verdiğinizde kira istersiniz.
Eğer 100 liranız varsa ve ülkenizdeki faiz oranı %12 ise, paranızı yıllık faize koyarsanız, yıl sonunda 112 liranız olur. Faiz oranını ise ülkelerin bağımsız merkez bankaları belirler.
Enflasyon Nedir?
Enflasyon, mal ve hizmet fiyatlarının artmasıdır ancak mal ve hizmet fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir.
Eğer 100 liranız varsa ve ülkenizdeki enflasyon oranı %12 ise, paranızı olduğu gibi bırakırsanız (paranızla hiçbir yatırım veya işlem yapmazsanız), yıl sonunda fiziki olarak 100 liranız olur ancak değeri 88 liraya denk gelir.
İki tür enflasyon vardır. Talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu.
Talep enflasyonu: Arzdan fazla talebin bulunması durumunda gerçekleşir. Arz (üretilen mal ve ürünler), talebe yetişemediği zaman enflasyon yükselir. Bunu frenlemenin bir yolu faizleri artırmak olabilir. Böylece halkı tasarrufa yönlendirmiş olursunuz. Bu enflasyon türünde faiz artırılırsa enflasyon azalır. Yani bu durumda enflasyonun nedeni, artan taleplerdir ve faiz artırımı ise sonuçtur.
Maliyet enflasyonu: Yani üretim sırasında, üretim maliyetleri artıyorsa, örneğin ülke riskinin artmasıyla kurda bir atış gözlemleniyorsa, uluslararası piyasalarda petrol ve doğal gaz gibi hammaddelerin fiyat artışları, enflasyona sebebiyet verir. Bu durumda faizi artırmak enflasyonu daha da artırmak anlamına gelir çünkü faiz de ürün maliyetine dahildir. Bu nedenle ülke ekonomisinde maliyet enflasyonu gözlemleniyorsa, enflasyonu düşürmek için faiz düşürülmelidir. Burada ise enflasyonun nedeni, küresel finansal etmenlerdir ve faiz düşürmek sonuçtur.
Eğer bir ekonomide hem talep hem maliyet enflasyonu aynı anda gerçekleşirse, finansal yöneticiler yaşanan enflasyonun ne kadarı talep ne kadarı maliyet ağırlıklı enflasyon olduğunu saptamalıdır. Eğer maliyet ve talep enflasyonu neredeyse birbirine eşit ise bu durumda faiz politikası işlevsiz kalacaktır.
Kısaca özetlemek gerekirse enflasyonun artmasının birkaç sebebi vardır ancak faiz buna neden olmaz. Faiz, enflasyona kısa vadeli müdahale etmek için kullanılan bir enstrümandır.
Türkiye’de Durum Ne?
Türkiye örneği biraz karmaşık. Bugün saat 14:00’te, TCMB’nin 200 baz puan düşürerek Türkiye’deki faiz %16’ya indirdi. Yani bugün bankaya 100 liranızı yıllık faize koyarsanız, yıl sonunda 116 liranız olacak.
Ancak burada önemli bir detay var. Türkiye’de son açıklanan enflasyon oranı %19,25’tir. Yani 100 liranız bankada, yıl boyunca hiçbir işlem yapmadan bıraktığınızı var sayalım. Yıl sonunda paranız fiziki olarak 100 lira kalır ancak değeri 80,75 liradır.
Şu an Türkiye’de paranızı faize koyarsanız 116 lira olur ancak enflasyon yüzünden gerçekleşen değer kaybı ile değeri 96,75 lira olur. Bunun anlamı, paranızı faize koysanız bile paranız yıl sonunda değer kaybeder. Yani şu an ülkemizde negatif reel faiz mevcuttur.
Çözümü ise Türkiye artık ekonomik sorunlarını faiz ile düzeltmeye çalışmak yerine, sorunların temeline inip, sayın Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın da sıkça bahsettiği yapısal reformların bir an evvel hayata geçirmesi gerekli. Türkiye’nin CDS primi 453 seviyesinde, ülkeye istikrar ve güven aşılanıp yabancı yatırımcıların ülkeye sadece sıcak para sokması değil aynı zamanda uzun vadeli yatırımlar yapmasına teşvik edilmelidir.
- Bu da ilginizi çekebilir: Varlık Alım Programı, Tapering ve Piyasalara Etkisi
Kriptoparalar ve blockchain hakkındaki her türlü sorunuz için telegram kanalımıza davetlisiniz. Kanala katılmak için tıklayınız.