Blockchain sektörünün gelişmesi için önündeki teknik engeller zorluk çıkarıyor diyebiliriz. Yıllardır bu zorluk bilinmesine rağmen ciddi bir gelişme göremiyorduk. Ta ki Hathor projesi ortaya çıkana kadar.
Geçtiğimiz yıllarda blockchain’in içselleştirilmesinin önündeki en büyük engellerden birisi bu alanın oldukça detaylı teknik bilgi gerektirmesiydi. Deneyimli uzmanlar bile bu teknolojiyi kullanarak merkeziyetsiz uygulamalar geliştirmek için bir hayli zorlanıyorlar. Bununla beraber tokenlara ve kripto cüzdanlarına pek de alışkın olmayan kullanıcılar ana ağların sağladıklarının dışında bir hayli hantal olan arayüzlerle karşılaşıyor.
Kripto para birimlerinin daha önce hiç olmadığı kadar yaygınlaşması, blokchain platformlarının anı yakalaması ve kitlelerin en az güçlükle kucaklayabileceği aerodinamik, anlaşılması kolay ürün ve hizmetleri sunması hiç bu kadar önemli olmamıştı. Blockchain meraklıları, bu teknolojinin büyük bir potansiyel barındırdığının farkında. Ancak teknolojinin getirdiği bu avantajları halka ulaştırmak konusunda önemli zorluklar içerdiğinin de farkındalar. DApp’ler (merkeziyetsiz uygulamalar) merkezi platformların asla sağlayamayacağı özellikler sunar – ancak resmi web siteleri yalnızca kriptografi alanında doktora sahibi olanlar tarafından anlaşılabilir. Blockchain, hepimiz için günlük yaşamın bir parçası haline gelmeden önce çözülmesi gereken birkaç önemli soru var. Bu platformların kullanımı çevrimiçi banka hesabınız kadar basit olabilir mi? Onlarca yıldır var olan itibari ödeme yolları kadar ucuz ve hızlı olabilirler mi?
Şu anda, en iyi geliştiriciler, temel kavramları kavramak için gereken zaman ve çaba nedeniyle blokchain’i erteliyorlar. Merkeziyetsiz uygulamalar, aşina olunmayan programlama dillerinde çok fazla kod satırı oluşturabiliyor. Ve bu iki engel aşılsa bile, çok yüksek gaz ücretleri, işlem maliyetleri nedeniyle belirli blockchain’leri kullanmanın pratik olmadığını söyleyebiliriz. Blockchain teknolojisini kullanmaya başlamak isteyen şirketler, bunu başarabilecek yetenekli geliştiriciler bulmakta zorlandıkları için bunu yapamayacaklarını çabucak fark ederler. Bu herkes için maliyetleri artırır. Bu da aksi takdirde uygulanabilir fikirlerin sağlıklı bir yatırım getirisi sağlayamayacağı anlamına gelir. Daha da kötüsü şu ki; bu engeller, milyonlarca insana fayda sağlayacak parlak kavramların henüz keşfedilmediği, hayata geçirilmediği anlamına gelebilir. Yıllarca süren tartışmalardan sonra artık arayüzlerin basitleştirilmesi gerektiğinin farkında varıldı. Uygulamalar daha hızlı olmalı ve tabiri caizse “tak ve çalıştır” mantığı ile blockchain ağında geliştirilebilmeli. Buna şöyle bir örnek verebiliriz. 2000’lerin başında yeterli teknik bilgi olmadan web siteleri ya da blogların oluşturulması bir hayli zordu. Ardından süreci daha kolay hale getiren ve estetik açıdan da şablonları ile renk katan WordPress ve benzerleri ortaya çıktı. İşte blockchain alanında da böyle bir yeniliğe ihtiyaç var.
Adeta Bir Sihirli Değnek: Hathor
Blockchain teknolojisini basit ve kusursuz hale getirmek için kendisini sihirli değnek olarak konumlandıran bir ağ: Hathor Network. Platform, herkesin blokchain üzerinde uygulamalar yapabileceği basitleştirilmiş, riski azaltılmış bir sanal alan sunuyor. Hayatlarımızı, işlerimizi ve uygulamalarımızı daha iyi hale getirdiğini söylüyor. Hathor Network, Web 2.0’da harika şeyler inşa etmeye alışmış geliştiriciler için tanıdık bir ortam sunuyor.
Proje kendisini “Blockchain’in WordPress’i” olarak tanımlıyor ve Hathor Network’ün yaptığı her şeyi Ethereum’un da yaptığını özgürce kabul ediyor. Ancak güçlü nokta şudur: Hathor Network, geliştiriciler için daha düşük hata payı sağlayan daha basit bir paket sunar. İşlem maliyetleri de Ethereum’dan çok daha öngörülebilir ve ölçeklendirme çözümleri halihazırda yürürlükte. Bu ağ aynı zamanda birlikte çalışabilirliği de destekliyor ve bu bir geliştiricinin ihtiyaç duyduğu araçları Hathor Network’te bulamaması durumunda, bunu yapan bir blok zincirine kolayca köprü kurabileceği anlamına geliyor.
Hathor Network, özel tokenların kolayca oluşturulmasının yanı sıra Nano sözleşmeler sunar. Nano sözleşmeler için Oracle’lar aracılığıyla sağlanan gerçek dünya verilerini de destekleyen akıllı sözleşmelerin daha kolay ve daha güvenli bir uygulaması diyebiliriz. Önceden oluşturulmuş ve basitleştirilmiş Nano sözleşmeler, sürükle ve bırak arayüzüyle oluşturulabilirler. Gelecekte ise, geliştiricilerin mevcut Nano sözleşmelerini DApp’lerine (merkeziyetsiz uygulamalarına) minimum güçlükle entegre etmelerini sağlayan bir pazar kurulacaktır. Daha da iyisi, bunların hiçbiri mahremiyet pahasına olmayacak. Blockchain teknolojisini kullanırken gizliliğe güvenen işletmeler, kendi yan DAG’lerinden yararlanabilir.
Hathor Network’ün gelişimi 2021 boyunca devam ediyor. Nano sözleşmeler ilk kez uygulanacak ve çok sayıda yeni kullanım durumu ortaya çıkacak. Bu ağın yetenekleri her geçen ay genişleyecektir. Blockchain’in operasyonlarını nasıl dönüştürebileceğine dair heyecanlanan ve ağların birbirleriyle akıcı bir şekilde etkileşime girebilmesi gerektiğini anlamaya başlayan sektör ile Hathor Network, bu teknolojiyi bir kez ve sonsuza dek aydınlatmayı umuyor. Yıllarca süren tartışmaları işleri hallederek sonlandıracaklar.
**Kripto paralar hakkında; merak ettikleriniz, öğrenmek istedikleriniz, soru-cevap, güncel analizler için Telegram kanalımızda bizi takip edin ve iletişimde kalın. KoinSaati’nin Telegram Kanalına katılmak için tıklayınız.