Semih Yiğit
Geçtiğimiz bölümde Bitcoin tarihine kısa bir giriş yapmıştık. Bu bölümde Bitcoin’in temellerinin atıldığı iki önemli topluluktan bahsedeceğiz. Extropian’lar ve Şifrepunk’lar.
Extropian’lar
Max More isimli bir futurist 1988 yılında bir makale yayınladı. Yapay zeka gibi yeni teknolojilerin kullanımı aracılığıyla insanlığın sürekli daha iyi hale gelmesi için gelişen değerler ve standartlar çerçevesini bu makalede bir dizi yazılı ilke ile sıraladı. Böyle “extropianism” felsefesini ortaya koymuş oldu. Bu prensiplerin konuları arasında robotik, yapay zeka, genetik mühendisliği uzay yolculuğu ve daha fazlası yer aldı.
Extropian bir bireyi bir cümleyle tanımlamak gerekirse; herhangi bir dogma tarafından engellenmeyen katı bir rasyonalist zihniyete bağlı kalırken, insanlığın iyileştirilmesi yolunda sistemler inşa eden ve aktif olarak test eden bireydir, diyebiliriz. Extropian topluluğun temel kavramlarından bazıları kriyojenik, zihin yükleme ve diğer yollarla yaşam uzatma yer alıyor.
Transhümanist ideoloji olarak adlandırabileceğimiz bu felsefe fikirlerini çevrimiçi forumlarda paylaşan bir dizi bilim insanı ve fütüristi bir araya getirdi. Seksenlerin sonundan doksanların ortalarına kadar extropianlar fikir piyasaları, tahmin piyasaları, alternatif para birimleri, itibari sistemleri ve mevcut kripto alanının çoğunu ön plana çıkaran bir dizi deneyler ve tartışmalar yaptılar. Nick Szabo ve Hal Finnet de dahil olmak üzere bir dizi kriptopara öncüleri extropianlar arasında yer aldı.
Şifrepunklar
Şifrepunklar extropianlara benzer şekilde daha iyi bir dünya yaratmak gayesi etrafında teknoloji ortak vurgu yaparak bir araya geldiler. Bilim kurgu edebiyatının şifrepunk olarak adlandırılan alt türünün tasvir ettiği gelecekte, genellikle küresel bir şirketler çetesi ve her yerde bulunan gözetim sistemleriyle dünyayı etkin olarak yönettiği bir tasvir yer alır. Kahramanlar ise bu distopik toplumda harekete geçen bilgisayar korsanları olarak yer bulur.
Şifrepunklar, hükümetler ve şirketler aracılığıyla yükselen küresel bilgisayar ağlarının sistematik olarak özgürlüğü tehlikeye atacağına inanıyorlardı. Aynı zamanda şifrepunkları, potansiyel bir gözetim durumunda bireysel egemenliğin güvence altına alınması adına ihtiyaç duyulan sistemleri kurmaya adayan kriptograflar, bilgisayar bilimcileri ve fütüristlerden oluşan bir topluluktu.
Extropianların aksine şifrepunklar, anonim mesajlaşma ve elektronik para buna dahil olmak üzere şifreli iletişim ağları çevresinde belirli bir dizi teknolojiyi vurguladılar. 1990’lar ve 2000’lerin başındaki dijital para birimi deneylerinin birçoğu doğrudan Şifrepunklar tarafından yönlendirildi. Bu topluluk için “Bitcoin’in büyüdüğü toprak” diyebiliriz.
Bir sonraki yazımızda açık anahtar şifrelemesi ile başlayıp Bitcoin’in teknik soyağacına değineceğiz.
Kriptoparalar hakkında; merak ettikleriniz, öğrenmek istedikleriniz, soru-cevap, güncel analizler için Telegram kanalımızda bizi takip edin ve iletişimde kalın. KoinSaati’nin Telegram Kanalına katılmak için tıklayınız.
